Uykusuzluk yeni bin yılın en önemli sağlık tehditlerinden biri olma yolunda. Sorun o kadar büyük ki sağlık yöneticileri onunla mücadele etmenin detaylarını ve yollarını araştırıyor.
Uykusuzluk “kısa vadede” yorgunluk, halsizlik, iş verim düşüklüğü, iş kazalarında artma, “orta vadede” yeme bozukluklarına bağlı kilo kazanımı ve insülin direnci gibi problemlerde patlama, “uzun vadede” ise kalp damar hastalığı, felç, bellek kaybı, kanser sıklığında artma anlamına geliyor.
Sağlıklı bir yetişkinin ertesi gün verimli çalışabilmesi ve sağlığını sürdürebilmesi için her gece 7-9 saat civarında uykuya ihtiyacı var. Ne var ki bu süre giderek kısalıyor. Şehirlerde yaşayanlarda neredeyse gecede 6 saatle sınırlı kalabiliyor.
[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column][vc_column_text][pilgili id=”17″ stitle=”DAHA KALİTELİ UYUMAK İÇİN”][/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column][vc_column_text]
Uykusuzlarda bazı hormonların salgılanmasında sapkınlıklar başlıyor. Bu sapkınlık iştahı artırıp doyma hissini geciktiriyor. Şekere, una ilgiyi çoğaltıp kilo almayı, insülin direncini ve diyabet riskini tetikliyor. Zaten bu nedenle de hemen her araştırma uyku kaybının kilo alma eğilimi ile bağlantılı olduğunu net ve açık olarak gösteriyor.
Uykusuzlarda bazı hormonların salgılanmasında sapkınlıklar başlıyor. Bu sapkınlık iştahı artırıp doyma hissini geciktiriyor. Şekere, una ilgiyi çoğaltıp kilo almayı, insülin direncini ve diyabet riskini tetikliyor. Zaten bu nedenle de hemen her araştırma uyku kaybının kilo alma eğilimi ile bağlantılı olduğunu net ve açık olarak gösteriyor.
Sorunun çocuklarda bile uzun dönemde obezite ile bağlantılı olduğunu gösteren veriler var. Bir çocuk ne kadar az uyuyorsa ileri yaşlarda fazla kilolu olma ihtimali o oranda yükseliyor. Uyku kaybının bellek problemlerine de zemin hazırladığı kesin.
Yaşlanmayı hızlandırdığından, hatta bazı kanserleri kolaylaştırdığından da pek kuşku duyulmuyor.
Kısacası uykusuzlar zannedildiğinden çok daha ağır faturalarla ödenmek durumunda.