Asansör konuşması bir girişimcinin bilmesi gereken en yeni ve önemli konulardan biri. Bilmeyenler için özetlemek gerekirse asansör konuşması, asansör -yolculuğu- sırasında bir girişimcinin kendini ve girişimini yatırımcıya anlattığı bir konuşma veya sunum diyebiliriz.
Asansör konuşmasının en büyük zorluğu, bu sunumun 30 ile 60 saniye arasında tamamlanmak zorunda olması diyebiliriz. Bu kısa süre içinde girişimci iş fikrini tanımadığı birine anlatarak, karşı tarafın ilgisini çekmek zorunda ve böylelikle daha uzun bir sunum yapabilmek için ikinci bir görüşme ayarlayabilme şansı yakalasın.
İyi bir asansör konuşması nasıl olmalı?
Konuşmanızda nelerden bahsedeceğinize karar verin
Plansız bir şekilde yapılan asansör konuşmasının başarıya ulaşması pek mümkün olmayacağı için yaklaşık 1 dakikalık süre içinde nelerden bahsedeceğinizi önceden hazırlamanız gerekiyor. Bu konuşmada özetle “kim olduğunuzdan”, “ne iş yaptığınızdan” ve “aradığınız şeyin ne olduğundan” bahsetmelisiniz.
Konuşmanızı kağıda yazın
Konuşmanızı bir kağıda yazmanız oldukça önemli. Kafanızda ne kadar kurarsanız kurun, bu cümleler uçup gidecektir ve konuşma anı geldiğinde kafanızda kurduğunuz cümlelerin bir kısmını unutacak ve ne söyleyeceğinizi düşünürken, bir bakmışsınız yatırımcı asansörden iniyor.
Bir kağıt üzerinde yazarak çalışırsanız, hangi cümleleri çıkartıp, hangilerinin üzerine yoğunlaşmanız gerektiğini görebilirsiniz. Ne de olsa söz uçar, yazı kalır.
İlgi çekici bir giriş yapın
İyi bir asansör konuşmasının en önemli anı ilk giriş cümlesidir. Özenli ve dikkat çekici bir giriş yaparak karşıdaki kişinin ilgisini çekmeyi başarırsanız, o kişinin sizi dinlemesini sağlarsınız.
Yaptığınız işi çok iyi anlatın
Bir dakikadan kısa bir sürede bir yabancıya işinizi anlatacağınızı unutmamanız gerekiyor ki bu sürenin hepsini işinizi tanımlamaya çalışarak harcamamanız gerekli yoksa başka hiçbir detay veremeden konuşmanın sonuna gelmiş olursunuz. Yaptığınız işi oldukça kısa bir şekilde özetleyerek anlatabiliyor olmanız gerekiyor.
Albert Enisten, “eğer bir şeyi kısaca anlatamıyorsanız, o konuyu yeterince anlamamışsınız” der. İş modelinizi ve yaptıklarınızı 1-2 cümleyle anlatabiliyor olmanız lazım.
Süslü kelimelerden ve jargondan kaçının
Pazarlama taktiği olsa da bu konuşmalar sırasında süslü kelimeleri ve sektör jargonunu bir kenara bırakın. Anlattığınız konunun anlaşılabilir olması gerekli ve herkes sizin içinde bulunduğunuz sektörün jargonunu bilmek zorunda değil. Bu nedenle konuşmanız sırasında anlaşılabilir olmanız çok önemli.
Sunumunuz akılda kalıcı olmalı
Bir girişimcinin değil yatırımcının gözüyle bu konuyu ele alırsak, en önemli faktörlerden biri de akılda kalıcılık olur. Bir girişimci birkaç yatırımcıyla görüşüyor olabilir; ancak yatırımcının görüştüğü girişimci sayısıyla kıyaslanacak olursa bu rakam oldukça düşük kalacak.
Bu nedenle yapılan konuşmanın akılda kalıcı olması mutlak suretle önemli. Konuşmanın ve sunumun olduğu kadar sizin de yatırımcının aklında kalmanız oldukça mühim.
Ne istediğinizden değil, karşı tarafa neler sunabileceğinizden bahsedin
Sürekli ne istediğinizden bahsederseniz, yatırımcıyı daha ilk saniyelerde kaybedebilirsiniz. İnsanlar genel olarak bir şey verme fikrinden hoşlanmadıkları için ilk önce ne alacaklarını duymak isterler. Bu yüzden konuştuğunuz kişinin neler kazanabileceğinden, bu girişimin ona neler sunabileceğinden söz edin. Böylelikle ilk olarak bir şey verme fikrinden önce, yatırımcı kendisinin ne kazanabileceğini düşünmüş olur.
İlgili yazı: Girişimciler, Yatırımcılarla Görüşürken Nelere Dikkat Etmeli?
Sektöre ve tüketicilere nasıl bir değer kattığınıza değinin
Bir yatırımcı size neden yatırım yapmalı? Sektöre ve insanlara nasıl bir değer katacaksınız, konuşmada bu konulara yer verin. Sunum sırasında hedef odaklı olmak, yaptığınız işte insanlara veya sektöre değer verme niyetinde olduğunuzu gösterecek. Elbette bu işten siz de kazanç sağlayacaksınız; ancak karşınızdaki kişi, sizin nasıl bir değer yaratacağınızı gördüğü zaman ikinci görüşme için size bir fırsat sunacaktır.
Konuşmanızı hikayeleştirin
Hikayeler kişilerin aklında daha kalıcı olacaktır. Anlattığınız hikaye ile hem işiniz hem de siz, karşı tarafın gözünde özdeşleşeceğiniz için hatırlanmanız daha kolay olur. Bu hikayede bir kullanıcının problemini nasıl çözdüğünüzden bahsedebilir ya da işinizle ilgili ilginç bir an paylaşarak ilgi çekebilirsiniz.
Kendinize güvenin
Belki çok klişe bir yaklaşım olarak değerlendirebilirsiniz bunu; ancak kendine güven unsuru yukarıdaki maddelerin her biri kadar değer taşıyor. İşinizi çok iyi yapabiliyor ve biliyor olabilirsiniz; ama kendinize ve işinize güvenmiyorsanız (güvendiğinizi gösteremiyorsanız) bu çok kolay bir şekilde anlaşılabilir ve kimse kendine güvenmeyen birine yatırım yapmak istemez.
Kendinize güvenirken de sınırlarınızı bilmenizde yarar var, güvensizlik iyi olmadığı gibi aşırı güven de size zarar verebilir. Bu ince çizginin arasında yürümeye özen göstermeye çalışın.
Konuşma öncesinde bol bol pratik yapın
Pratik yapmak birçok kişi için gereksiz bulunur; ancak bir işi en iyi yapanların sürekli pratik yaptıklarını unutmamak gerekiyor. Elinize geçen 1 dakikalık bir konuşma süresinde takılmadan ve akıcı bir şekilde konuşabilmeniz için bu pratikler olduğunca önemli.
Hatta bu pratikleri ayna karşısında yapmak daha da verimli olacaktır. Ayna karşısında beden dilinizi nasıl kullandığınızı görebilir ve düzeltilmesi gereken noktaları görebilirsiniz. Kimilerinin beden diline çok fazla önem verdiğini unutmamanız gerekli. Çoğu zaman beden diliniz, anlatmak istediğinizden daha fazlasını dışa yansıtacağı için, ayna karşısında pratik yapmak beden dilinizi kontrol etmenize olanak sağlar.
Pratiklerinizi sesli olarak yapmaya özen gösterin, eğer yapabiliyorsanız sesinizi kaydederek, tonlamalarınızı sonrasında inceleyebilirsiniz. Hangi kelimelerde vurgu yapmanın daha iyi olacağını bu şekilde görebilirsiniz. Bu egzersizi yapmak için çok teknolojik bilgiye gerek yok, akıllı telefonunuzun ses kayıt özelliğiyle bile bu işlemi rahatlıkla yapabilirsiniz.